Yaygın Gelişimsel Bozukluk Destek Eğitim Programı
Yaygın Gelişimsel Bozukluk Nedir?
Yaygın Gelişimsel Bozukluklar’ın en temel özelliği iletişim kurmada zorluk ve buna bağlı olarak sosyal ilişkilerde zayıflıktır. Yenidoğan ve erken çocukluk döneminden itibaren gelişimsel farklılıklar söz konusu olabilmektedir: göz teması kurmama, ismi ile hitap edildiğinde bakmama, işaret parmağı ile objeleri göstermeme veya biri gösterdiğinde o yöne değil parmağa bakma, uzakta durma, arkadaşları ile ilişki kurma isteğinin olmaması. Yaygın Gelişimsel Bozukluklar’ın diğer bir özelliği dil gelişiminde gecikme veya dil becerisinin hiç kazanılamamasıdır. Zihinsel gelişimlerine baktığımızda IQ puanlarının oldukça farklı olduğunu görebiliriz. Yaygın Gelişimsel Bozukluk tanısı almış çocukların zihinsel becerileri, en ağır düzeydeki zekâ geriliğinden üstün zekâya kadar geniş bir aralıktadır. Yaygın Gelişimsel Bozukluklar beş tanedir:
Otizm
En bilinen ve en sık görülen yaygın gelişimsel bozukluktur. 6 aydan itibaren belirti vermeye başlar: heceleri tekrar etmeme (ba-ba-ba, da-da-da, ma-ma-ma), etkileşim sırasında ebeveynlerle göz teması kurmama ve ebeveynlerin gülüşüne karşılık gülümsememe gibi. Daha ilerleyen dönemlerde ce-eee oyununa tepki vermediklerini, konuşmaya hazırlık olan ses taklitlerini yapmadıklarını, iletişim kurma çabasına girmediklerini, ismine bakmadıklarını gözlemleriz. Bu ek olarak bazı bedensel hareketleri tekrarlayıcı şekilde yapma (el çırpma, ayak vurma, kafa sallama, vs.) davranışı gözlemlenebilir. Ama bu tanı koymak için bir koşul değildir. Birçok otizmli çocuk bu tekrarlayan hareketleri yaparken bazıları hiç yapmayabilir. Değişik ilgi alanlarının olması, belli konularda aşırı takıntı geliştirme, oyuncak olmayan objelerle takıntılı bir şekilde oynama gibi davranışlar sergileyebilirler. Bazılarının duyuları çok gelişmiştir. Yüksek ses, koku ve dokunsal uyaranlardan çabuk rahatsız olup aşırı tepki gösterebilirler.
Asperger Sendromu
Asperger Sendromu olan bireyler otizmin aksine ağır bilişsel yetersizlikler ve dil gelişimi anomalileri göstermezken sosyal gelişim ve ilişki kurma açısından otizmdeki sıkıntıları yaşarlar. Bu çocuklar sosyal iletişimdeki ipuçlarını algılama ve sosyal durumları yorumlama becerisinden yoksundurlar. Benmerkezci bir tutum içindedirler ve günlük yaşamın işleyişinin dışında kalırlar. Her ne kadar arkadaşları ile olmak ve sosyal iletişim konularında istekli olsalar da bu alanlarda başarılı olmakta zorlanırlar. Çünkü sözel olmayan dili anlamlandırmakta güçlük yaşamaktadırlar. Esnek değildirler. Olaylara göre pozisyon almakta ve sosyal manevralar yapmakta zorlanırlar. Değişik ilgi alanlar vardır: arabalar, politika, savaş, mekanik vs. gibi. Bu konularda derinlemesine bilgi sahibi olup takıntılı şeklide konuşmak isterler. Karşı tarafın isteklerini fark edemedikleri ve hep kendi ilgi alanlarında konuşmak istedikleri için bir süre sonra sosyal gruplara davet edilmemeye başlayabilirler. Bazılarının matematik, müzik, sanat ve tarih gibi alanlarda üstün yetenekleri olabilir. Otizmli çocukların aksine zihinsel olarak ve dil alanında ortalama ve üzeri beceriye sahip olduklarından konuşmayı severler. Bu nedenle okula başlamadan pek tanı almazlar.
Rett Bozukluk
Otizmin aksine Rett bozuklukta ilk dönemlerde herhangi bir gelişimsel sıkıntı gözlenmez. Ancak 5 ay ile 48 ay arasında baş büyümesinin azaldığı görülür. Önemli diğer bir belirti el ve ayakların daha küçük olmasıdır. Tekrarlayıcı el hareketleri görülür. Bilişsel alanda gerilik yaşarlar. Sosyal iletişim, vücut koordinasyonu ve dil alanlarında önemli gerilik söz konusudur.
Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu
İlk kez 19808 ylında Avusturyalı eğitimci Theodore Heller tarafından tanımlanan bu bozukluk, Heller Sendromu veya dezintegratif psikoz olarak da adlandırılmaktadır. İlk yıllarda normal bir gelişim gözlenirken ortalama 2-4 yaşları arasında dil, motor ve sosyal beceri kaybının başladığı görülür. Bazı çocuklar halüsinasyon gördüklerini dile getirirler. Tuvalet eğitimi almış çocuklar aniden tuvaletlerini tutamamaya başlayabilir. Oyun oynama becerileri gerileyebilir. Yapılan araştırmalar bu durumun neden kaynaklandığını henüz bulamamışlardır.
Başka türlü Adlandırılamayan Yaygın Gelişimsel Bozukluk
Bu kategori daha çok “atipik otizm” olarak bilinir. Otizmin tanı kriterlerini tam olarak karşılamayan ama otizm belirtilerinin birçoğunun bulunduğu çocuklar bu tanıyı alırlar. İletişim bozukluğu, garip davranışlar ve duygusal olgunluğun yaşına uygun olmaması söz konusudur
PROGRAMIN GENEL AMAÇLARI
Bu program ile bireylerin;- İşlevsel becerilerin kazandırılmasına ön koşul oluşturan temel eşleme ve taklit becerilerini geliştirmeleri,
- Sosyal etkileşim başlatma ve sürdürme becerilerini geliştirmeleri,
- Alıcı ve ifade edici dil becerilerini geliştirmeleri,
- İletişim becerilerini geliştirmeleri,
- Bağımsız çalışma ve işlevde bulunma ile organize olma becerilerini kazanmaları,
- Öz bakım ve günlük yaşam becerilerini geliştirmeleri,
- Akademik becerilerini geliştirmeleri,
- Toplumsal yaşama katılım ve sosyal uyum becerilerini geliştirmeleri beklenmektedir
*Bu programa Rehberlik ve Araştırma Merkezi Raporu olan her birey katılabilir ve yaş sınırlaması yoktur.
Yaygın Gelişimsel Destek Eğitim Programında eğitim süreci;
*Alınan tanı ve çocuğun tanı özellikleri hakkında ailenin eğitilmesi,
*Günlük hayata uyum becerilerinin desteklenebilmesi için kullanılan eğitimsel ve davranışsal programlarla ilgili eğitilmesi,
*Öğrenme sürecinde çocuğun genelleme becerilerinin destelenmesi için uygulanan ev yapılandırmasıdır.
down sendromu özel eğitim karşıyaka asperger sendoromu a tipik otizm hafif düzeyde zihinsel engel hafif düzeyde gerilik yaygın gelişimsel bozukluk işitme engeli eğitimi bedensel engel fizyoterapi eğitimi bireysel eğitim